30 Aralık 2013 Pazartesi

Güle güle 2013

2013'ü cok sevmedim ben. En güzel haber fındığim oldu. 2014 demek ona bir tık daha yaklaşmak demek. .
2014 benim, bizim, findigimizin yılı olacak...saglikli, mutlu, ask dolu bir yil diliyorum herkese...

Mutlu yıllar:)))

16 Aralık 2013 Pazartesi

Tekrar merhaba,

Aslında bloguma yazı yazıyorum ama yayınlamam biraz geç oluyor sanırım. Şirkette sitelere erişim engellendiği için, akşam da eve gelince unuttuğumdan yayınlamalarım geç oluyor. Bugün ve yarın boş olduğum için uzun uzun yazabilirim diye düşündüm.

Cuma günü doktora gittik. Çok şükür fındığımın keyfi yerinde, herşey yolunda. Dilge'miz de mutluluğuuza mutluluk kattı zaten. Onunla konuşmak, dertleşmek o kadar iyi geldi ki... Bir rahatladım, bir gönlüm ferahladı ki sormayın. Hibom da sırf biz rahat edelim, keyifli zaman geçirelim diye yalnız bıraktı bizi. ay cuma günü gece Hobbit filmine gittik, geldiği gibi. MÜKEMMELDİ. Dilge ile en son ne zaman sinemaya gittiğimizi bile hatırlamıyorum:) cok iyi ldu, çok iyi geldi 3müze ,pardonm 4müze:D

SAbah güzelce kalkıp hazırlandık, önce Hibom evdençıktı arkasından da ben. Ofise gittim,içeri, ilk girdiğimde birşey anlamadım ama biraz zaman geçtikçe içerinin boya koktuğunu anladım. Haftasonu ofis boyanmış ve havalandırılmamış. Allahımmmmmm k,imse içerde duramıyor, havalandırma havanın soğukluğundan dolayı sağlanamıyor,artık herkes aşağı indi ve 15-20 dk havalandırıldı ama tabi o kadarlıkla birsey olur mu? koku yavaş yavaş baş ağrısı yapmaya başladı, ve dayanamayıp izin aldım. Yarın da gitmeyeceğim. İşten çıkıp Sedaya uğradım. Seda da,iş yerinden en samimi olduğum arkadaşım. Doğum izninde, o gelecek sanırım ben izne ayrılacağım. Onunla konuşmak, sohbet etmek de çok rahtlattı beni...

Bugünkü maceram da böyle geçti.


Sevgilerrrr,

14.12.2013

Merhabaaaaaa,

Bugün kimselere söz vermedim, fındığımla randevumuz var. Hibom da, ben de sabah heyecanla kalktık. Hemen günün planını yaptık .Sen de, sanki bizim tüm heyecanımızı hissetmiş gibi tepkiler verdin bugün. O kadar hayecanlandırdın ki beni.. Bu anımızı hemen Beyzoş ile paylaştık, sonra babamızla,eeeeeee anneannemiz meraklı J her gün soruyor ona söylemeden devame demedik güne.
Bugün ikinci  buluşmayı da Dilge yaşayacaksın. Gerçi sen biliyorsun Dilge’yiJ Sık sık mektuplaştınızJ 15 yıllık  dostum, nikah şahidim, her anımda beni yalnız bırakmayan, her daim mutluluğumu ve hüznümü paylaşan kadim dostum. Şöyle düşününce çok zor zamanlar da yaşadık Dilge ile..Ama hepsini konuşarak, karşılıklı anlayış ve saygı içerisinde halledebildiğim ve kaldığım yerden devam edebildiğim tek insan.
Dün bir blogta okudum 19-20. Haftalarda , anne karnına kulağınızı dayadığınızda duyabiliyormuşsunuz. Akşam hemen test edelim dedik. Hibomla paylaştım hemen,denedik. Sessiz bir ortamda, çok derinlerden gelen güm güm sesi duydu babamız:D ben de istiyorum ben de istiyorum desem de  nafileee, ben doktor gününü beklemek zorundayım:D
Bebek odası konusunda çok çıkmaza girdim. Her kafadan bir ses çıkıyor. Nasıl yapılınca daha rahat ederiz, fındığım daha rahat eder bilemiyorum. Kimisi yatak odasına bır yatak al hep yanında olsun dıyor, kimisi kendi odasının düzenine alışması için odasında kalmalı diyor. Ben ne istiyorum peki? Evimiz 3 odalı. Bir odamız misafir yatak odası, orayı bebek odası yapmakta kararlıyız. Ama şehir dışından arkadaşlarımız olsun, ailemiz olsun gelenimiz gidenizmiz hiç eksik olmuyor. Bundan asla şikayetçi değilim. Hem dostalrımla zaman geçirmek ,hem de misafir ağırlamaya bayılıyorum..her haftasonu gelseler yok dememJ Doğum yapmış ve tecrübe edinmiş arkadaşlarımdan fikir aldıktan ve okuduğum onca bloglardan sonra kafam iyice karıştı. Ben biliyorum, öyle hissediyorum huzursuz, uykusuz,çok alayan bir bebek olmayacak benim fındığım. İlk başlarda bile, hep o oda bebek odası olacak diyroduk ve snuç itibari ile dün de öyle karar verdik. Hibom, ailemize göre şekillendirelim hayatımızı, misafirlerimize göre farklı bir düzene girmeyelım, hem oturma odamızdaki koltuğumuz da yatak oluyor, sıkıntı yaşamayız dedi.. Rahatlattı benii...
Bu ay itibari ile alacaklarımız listesine başlıyoruz. Malum 5 ayı geride bıraktıkJ Şimdi daha da heyecanlı, kıpraşımlı, alışverişli günler başlasın. Listeyi en kısa zamanda paylaşacağım. Şimdilik bu kadar,

Sevgilye
Gökçen & Fındık

10 Aralık 2013 Salı

Karikatür çılgınlığı

Bugün bilgisayar başından kalkamadım. İş yerinde yapmak isteyip yapamadığımdan şimdi ilgilenebildim ve sonunda başardım. Biricik kuzim Ezgi sayesinde yeni bir uygulama ile tanıştım. Bu uygulama sayesinde, sevdiklerinizin karikatürlerini çizip paylaşabiliyorsunuz. Resmen beni benden aldıuygulama, çok eğlendim. Kendimi, eşimi ve Beyzoşu tasarladım. Tabi biraz daha zayıf halim ile hayal ettim. Hamilelik modu olsa onu kullanacaktım ama malesef bulamadım.
Bakın alttaki benim , nasılım:D
















Eşim ve benJay çok eğlendim bunu yaparken:D


















Veee beyzoşumJ Bugün yine duramayıp alışveriş yaptığı için bunu seçtimJ


Bugünlük baya bir eğlendim, keyiflendim. Arkası yarına:D

Sevgiler,

Zıpır Gökçen:D

Melek Beyzoş

Daha önce hiç bahsetmedim, gerçi ne kadar sıklıkla yazdığım da tartışılır. Benim bir Beyzoşum var. Ama ne Beyzoş. Melektir melek... Dün başına talihsiz bir olay geldi, çok canımız sıkıldı. Ama o bu haftasonunu harika bir şekilde geçirip tüm stresini atmaya hazır. Beyzoşla ilgili maceralarımı ayrıca yazacağım. Ay o kadar çok şey var ki, anlat anlat bitmez Beyzoşla hikayelerim. Ön bilgi vereyim, ikimiz de aynı şirkette çalışıyoruz, Beyzoş İstanbul ayağında, ben Ankara ayağındayım. Ama sanki ikimizde aynı şehirdeyiz. Tüm günümüz beraber geçiyor.  Beyzoş bundan tam 9 ay önce hayata gülerek başlayan melek yüzlü bir bebek dünyaya getirdi. Bizim bebeğimizin adı Yiğit. Şimdi kocaman oldu. Bu hamilelik döneminde en büyük destekçim Beyzoşum oldu, hakkını hayatta ödeyemem.
Ne zaman sıkışsam elindeki sihirli değneği dokundururverir bana, ne zaman canım sıkılsa, ne zaman çıkmaza girsem koşar gelir yanıma. Tüm anlarımı yakalar. Bugün, yarın, her gün dostudur Beyzoşum.
Herkesin bir Beyzoşu olsun hayatta.
Sevgiyle,

Ay bugun çok yazasım var sanırım:D

6 Aralık 2013 Cuma

Biliyorum çok çok uzun zaman oldu yazmayalı. Ara ara unutyorum bir blogumun olduğunu, her seferinde daha sık yazacağım dememe rağmen zaman bulamıyorum.  L Gerçekten yoğun yaşıyorum ve bu tempoyu seviyorum. Bundan sonra yoğun tempomda bloguma da özel bir yer ayıracağım.

10 yıllık beraberliğimizin ve 2 yıllık evliliğimizin ardından aile oluyoruz. 13,5 haftalık hamileyim... Bu süreç inanılmaz keyifli ve heyecanlıymış. Yaşamak isteyen herkese ,sağlıkla, mutlulukla yaşatsın Allah’ım. 13,5 hafta nasıl geçti, kalan 26,5 hafta nasıl geçeçek bilemiyorum ama sabırsızlıkla bekliyorum.

Hafta hafta yaşadığım durumları sizlerle paylaşacağım bundan böyle, hem belki hamile olanlarınızın ilgisini çeker. O kadar çok okumaya çalışıyorum ki, hiçbir ayrıntıyı kaçırmayayım istiyorum. Hamile olduğumu öğrendiğimden bu yana hemen hemen her gün not alıyorum. Eşimin ayrı benım ayrı defterlerimiz var, söz verdik okumayacağımıza ama kaçamak yapabilirim:D

İlk 13 hafta nasıl geçti? Beslenme düzenim nasıl ? hepsini yazacağım tek tek.. Hamile olduğumu 30 Ağustos ‘ta öğrendim. Testler hep negatıif çıksa da, kan tahlillerim hızla artış gösterdi. Ama ben inat ettim o iki çizgiyi göreceğim diye. Doktorum kesinlikle hamilesin dedikten sonra gittim bir test daha aldım. Veeee o muhteşem iki çizgiyi yaklaşık 5 haftalıkken gördüm.:) Hiboma söyle şeklim de ayrı bir olaydı tabii. Her özel şeyi yazamam ama hayatımda unutamayacağım bir an idi...13 hafta boyunca sıkıntı yaşamadım desem yeri. Bulantı olayını hiç yaşamadım. Balığı çok sevememe  her hafta 2 kez tüketmeme rağmen, hamileliğimden bu yana balığa karşı bir uzağım. Balık kokusu, konusu bile yüzümün şeklini değiştirmeye yetiyor.Balık konusuna bir çözüm bulmalıyım.Dışarda yemek yememeye gayret ediyorum. Ne zaman dışarda yemek yesem, midem bir kötü oluyor. Çay,kahve ve gazlı içeçeklerle aram çok olmadığından şanslıyım, ayda yılda bir içerim,kahve hiç tüketmem. Doktorumun bana söylediği en güzel şey;”Gökçen sen hasta değilsin, hamilesin. O yasak bu yasak şeklinde düşünme, sadece sağlıklı beslenmeye çalış, az yemek bol su” dedi. Sloganımız da hep bu oldu. Az yemek, bol su. 13,5 haftada toplam 2 kg aldım. Bu da benim açımdan güzel bir sonuç. Kilo almaya müsait bir yapım olduğundan tedirgindim aslında ama doktorum sorun olmadığını, düzenli yemek yeme sonucunda sıkıntı olmayacağını söyledi. Ben de kendim için fındığımız için buna özen gösteriyorum.

Simdilik bu kadar.. en kisa zamanda yazacağım yeniden. ..

Alışveriş listesi, alinacaklar...
Daha cok isimiz var:)