16 Ekim 2014 Perşembe

Doğum ve Hastene maceraları 1

En son doğumda kalmıştık sanırım.. Doğumdan sonra hemen Koray'ı temizleyip kucağıma verdiler. 2260kg, tutmaya kıyamıyor insanama o burnuma gelen buram buram kokusu yok mu:) :) O kadar küçüktü ki...Doğumdan sonra doktorlar diğer hastaların yanına geçtiler, hemşireler de, oğlumla biz başbaşa odada kaldık, ben olayın şokunu üzerimden atamayışımla, şaşkınlığımla kucağımda minik fındığım, kalbi pıt pıt atan kalbiyle başbaşaydım. Odanın kapısına gelen bir bayan "Siz Gökçen misiniz ?"dedi. "evet" dedim. gitti.. Doğumda yardımcı olan hemşire tekrar geldi bebeği emzirin dedi. Bir anda elim ayağıma dolaştı,nasıl yapacağım, nasıl olacak dedim. Hemşire gösterdi, minik fındığım memeyle buluştu ama emip ememediğini anlayamadım. Artık Hibomun yanına, annemlerin yanına gitmek istiyordum. Oda ayarlanıyor, sizi hemen alacağız dediler. 05.00te gerçekleşen doğumdan sonra 1 saat doğumhanede beklemek çok zor geldi.Sonunda hazır dediler ve ,odaya doğru gitmeye başladık. İşte hafızamdan silinmeyecek kareler,Odanın kapısından girer girmez annemi gördüm..İkimiz de tutamadık kendimizi başladık ağlamaya.. Hibom nerede dedim, almadılar içeriye birazdan gelecek dedi annem..Beni yatırdılar yatağıma, Koray'ımı da yanıma verdiler.Annemde de inanılmaz bir heyecann.. Az sonra Hibom geldi. Annem bizi yalnız bırakmak için dışarı çıktı ve biz ailece ilk kez bir aradaydık. Koray , ben ve Hibom..Hibomu görünce de dayanamadım ağlamaya başladım, derken babam geldi.. Üst üste yaşanan bir duygu yoğunluğundan sonra biraz dinlenmek için uyumaya çalıştım. Doktorlar benım ve koray için kontrole geldiler. Hemşireler, sütün gelip gelmediğini kontrol etmek için sık sık yanıma geliyordu, "sütünüz gelmiş, sık sık emzirin"diyorlar. Tamam da nasıl? yardımcı olan kimse yok, yol gösteren kimse yok. Koray erken doğduğu için, çene kuvveti tam gelişmemişti bundan dolayı da emmede sorun yaşıyordu. Tabi bizim bunu anlamamız çok uzun zaman aldı. Hemşireler şırınga ile besleyin dediler, geceleri süt sağıyorum, çıkan sütü de şırıngaya çekip Koray'ın ağzına veriyorduk. Bizi ilk başta o kadar yanlış yönlendirmişler ki,Koray'ın ağzına hep sıktık sütü, meğerse tutacakmışız, o kendi çekecekmiş. Salı günü doğumdan sonra, bizi cumaya kadar hastanede tuttular. Koray'ın kontrolleri için. İlk günlerde herşey normalken 2-3 gün sonra sarılık değeri yükselmeye başladı. Derken biraz fazla kilo kaybı yaşadık. Cuma günü beni taburcu ettiler.Koray mı? koray'ımla 2 gün ayrı kaldık. Zor bir iki gün daha.. Cuma günü taburcu olmadan, çocuk doktorumuz Hibomla beni yanına çağırdı. Allah biliyor içimdeki korkuyu, duyacağım kötü birsey beni tamamen yıkabilirdi ama Allahtan doktor sadece kilo kaybının fazla olduğunu 2-3 gün misafir edip kendileri beslenmeyi düzene koyacaklarını söyledi. Siz Koray için süt getirebilir ,istediğiniz zaman görebilirsiniz dedi. Eve geçtikten sonra, ben kendimi süt sağmaya verdim. Lansinoh marka süt sağma makinası almıştım. Çift  sağma özelliği ile o zaman sağ kolumdu. Sütleri biriktiriyor, ertesi gün Koraya verilemsi için hastaneye götürüyor Korayı da 1 2 saat görebiliyorduk.Bu zamanalr benım için de biraz zor olduğu için ayrıntılı çok yazmak istemiyorum.Koray'ı babam Hibom ve ben hastaneden çıkarttığımızdaki mutluluğumuzla hatırlamak istiyorum. annelerimin kapı süsü almaya gitmeleriyle,bizi mutlu etmek için uğraşmalarıyla..

 Doktor ertesi gün kan vermemiz için tekrar hastaneye çağırdı bizi. Biz ise büyük bir mutlulukla evimizin yolunu tuttuk.. Ve Koray evimizdeydi, sıcacık, aşk dolu yuvamızda...


14 Ekim 2014 Salı

32 haftalıktan 7 aylığa terfi:)

Merhabalar,

Evet başlıktan da anlayacağınız gibi benim küçük fındığım son yazımdan sonra ani bir karar ile ailemize katılmak istedi. Gerçekten erkeklerin askerlik anıları, kadınalrın ise doğum hikayeleri unutulmuyor : )

Tarih 14 Mart 2014 Cuma
                      İş yerinden erken çıkarak hastaneye gittim. 32 hafta çalışabilir raporu alarak 5 hafta daha çalışıp öyle doğum iznine ayrılacaktım.  Hastanede 1 saat işlerimi hallettikten sonra  Dilge ile buluştuk.. Dilgeee canım dostum, her fırsatta, her güzel zamanımda yanımda...Sohbet muhabbet ettik, sonrasında annemlerin Ankaraya içim yola çıktıklarını öğrendim. Hamileliğim lerlemiş, ağırlaşmıştım doğal olarak malum ev işleri, yemek konusunda zorluklar çekiyordum, sağolsun anneciğim, babacığım bana yardıma geliyrlardı. dilge ile ayrıldıktan sonra Hibomla alışverişe gidip eve birşeyler aldık, sonrasında annemleri karşıladık.
Annemleri görmek o kadar iyi geldi ki bana da..Arabayla geldikleri için Adana'nın muhteşem meyve ve sebzelerini taze taze fındıgım için yedirdiler bana..

15 Mart  2014 Cumartesi
                      Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra annemle Kızılaya gittik. Fındığımız için eksikleri tamamlayalım, benım gecelik, pijama işimi halledelim dedik. Kızlay kalabalıktı tabi, ama işlerimizi hallettik. Tam eve döencekken, doğumda gelen arkadaşlarıma vermek için Hiboyla hazırladığımız etiketlere minik kavanoz almak için annemle ayrıldık. Annem bir kafede beni bekledi ben de biraz daha gezerek kavanoz aradım ve tum yürüyüşlerim, yorgunluğum bana kaldı, kavanoz bulamadım. Annemle eve döndük, aldıklarımızı beylerimize gösterdik, aksam da yorulduğum için erkenden yattım.

16 Mart 2014 Pazar
                       Nisan da Adanaya gideceğimiz için, Fındığımızın tüm esyalarını yıkadık ama ütüleme kısmını tamamlamamıştık, annemle beraber tüm minik parçaların hepsini ütüledik.. allahım nasıl büyük bir keyif, onalrı giydiğini, şirinliğini düşünmek bile insana inanılmaz mutluluk heyecan veriyor. Hibom herşeyi karış hesabı ölçüyor, gülüyor eğleniyoruz, öğlene doğru işimiz bitti, "haydi temiz hava almaya Eymir'e" dedik. Eymire gittik, o akdar güzel havada, bol oksıjenlerı içimize doldurduk, tabi orada da baya yrüdük. Akşam eve gittiğimizde baya yorulmuştum, ertesi gün de iş olduğundan  erkenden yattım.

17 MArt Pazartesi
                      Sabah işe gitmece, iş yerinde zaman geçirmece... akşam 6 da evdeyim. Annem yemek yapmış misss gibi, babamla kocam muhabbetteler.. Oturduk yemeğimizi yedik. Haydi batak oynayalım dedik. Çıkarttık kağıtları, ohhh keyifler yerinde ,muzlar havada uçuşuyor :) saat 10 gibi  ben yatıyorum cok yorgunum dedim.12 gibi böyle bir gaz sancısıyla uyandım. biraz yürüdüm, fındıktan ses yok, bir çikolata attım ağzıma biraz hareketlensin diye, 1-2 hareket etti rahatladım, sonra tekrar uyuyayım dedim, yok, yine kalktım lavaboya gittim hafif lekelenme Hiboyu uyandırdım dedim ben uyuyamıyorum. beraber salona gittik, sırtıma masaj yaptı, sıcak su ısıttı, mıdem için ama yok, tekrar lavaboya gittim biraz daha lekelenme.. annemleri uyandırdık bu sefer, biz bir doktora gidelim dedik. Onlar biz de gelelm dediler yok onemlı bırsey değildir dedik, Fındıga bakıp döneceğiz tekrar dedik. saat 2 gibi evden çıktık, Özel hastanelere gittik, doğum mu dediler, bilmiyoruz dedik, bir NST ye bağlayın bebek iyi mi öğreneleşm dedik ama özel hastanenin hastası olmadığımdan kendi doktorumun da rahatlığından giriş yapamadık. ve Ankaranın en eski kadın dogum hastanesıne gittik. hemen beni NST ye bağladılar, bebk kalp atışları iyi dediler, derin bir nefes aldım. Hibo  arabayı parketmeye gitmişti, uzerime bir kıyafet verdiler onu giydırdıler, sonra seni hemen doğuma alıyoruz diyip doğumhaneye çıkarttılar. Nasıl ya daha 32 haftalığız, çok erken dedim, bebek geliyor, doğumu geciktiremeyiz dediler. Kocam gelsin oyle dedim, o sırada Hibo geldi, ben doğuruyormuşum dedim, yok canım sakin ol herşey yolunda dedi. Asansöre bindik beraber, Hiboyu başka yere aldılar beni doğumhaneye...
18 MArt 2014 Salı
              03.00 te girdiğim doğuma saat 05.00 da Korayımla beraber  çıktım. Doğum normal şekilde gerçekleşti. Yaşadığım duygu, karmaşıklık, korku anlatılacak gibi değil. Koray!a birşey olacak diye aklım çıktı. Hep dua ettim, doğum sırasında, Koray ile konuştum, sıkı sıkı tutun buradan beraber çıkacağız dedim. O da benım en büyük destekçim oldu.Tabı bu sırada tek istediğim, annemin ya da Hibomun yanımda olmasıydı ama doktorlar hiçbir şekilde izin vermediler, annemle Hibo da yanıma gelmek için çok çabalamışlar ama olmadı.Doğumdan sonra Korayı hemen kucağıma verdiler, küçücüktü, sıcacıktı sadece "Hoşgeldin fındığım" dedim, sarıldım.


Devamı çoooookkkk:) ama bugünlük bu kadar:)