11 Haziran 2015 Perşembe

Karmançorman

Merhaba okuyucularım:)

Koray 15 aylık artık. Tıpış tıpış yürüyoruz,ilk başlarda pat küt düşsek de şimdi daha sağlam basıyoruz yere uzzzunnn uzunn yürüyebiliyoruz.

Her yeri karıştırıyoruz, kendi kendimize yemek yemek istiyoruz, ayakkabıları yerleştiriyoruz, çekmeceleri karıştırıyoruz, fıstık yapiyoruz,bye bye, alkış, öpücük atmai öpme en sevdiklerimiz arasında.

Dün akşam, anne-oğul boğuşurken birden gözü konsola takıldı bıldırcınımın. Konsol mıknatıslı, itince açılıyor sert itince kapanıyor. Koray da bunu biliyor tabi. Gidip konsolu açtı. Konsolun içindekileri bir köşeye yığdım, içerisinde sadece önemsiz bir kahvaltılık kaldı, onunla oynamasına da izin verdim. Tek tek önce kapaklarını bana getirdi, sonra altlarını gayet kayifle oynuyorduk, taa kii iki kapağı birbirine vurana kadar.Kapaklardan biri kırıldı tabi. hemen aldım elinden, yere dökülenleri topladım, konsolu kapattım. Koray da yerden kalktı yanıma geldi. Elektrik süpürgesini aldım, kırılan yeri hemen süpürdüm, sonrasında mutfaktaydım. Elime bir baktım kan var. Elim mi kesildi dedim, baktım yok, hemen Koraya koştum, bir baktım, eli kan, yüzük parmağını kesmişiz.:(:( nasıl üzüldüm, nasıl bişr yürek yanması anlatamam. Moralim bozuldu hemen. Dikkatsiz olduğum için kendime kızdım, izin vermemeliydim dedim..Kolonya döktük , yandi tabi ona üzüldüm, hava alırsa çabuk geçer diye düşündüm, açık bıraktık. Sabah sordum neren uf oldu diye hemen gösterdi öptümmm öpttüüümmm öptüüümmmm...

Koray bu aralar yalandan ağlamalarımızla uğraşmakta. Bir bağırış haykırış, ama nedenini bilmediğim, anlam veremediğim. Uzun süren bir ağlama..Dikkat çekemiyoruz, daha önceden cazip gelen, ilgisini çeken şeyleri artık çok da önemsemiyor, yeni keşifler peşinde.

Hep şunu da yazayım unutmayayım diyorum yine unutuyorum...Mesela, salı günü akşam anneannemiz geldi, babanneye o kadar alışmışız ki ilk gün anne anne ile biraz zor geçmiş. Ağlamışşş ağlamışşş bıldırcınım.

Bazen Korayı sadece izliyorum, yere eğilip taşlarını alışını, odasındaki kuşu gösterişini, postitlerle dolabını süsleyişini, terliklerimi bulup bana getirişini, beraber makinayı boşaltmayı, kirli sepetine kirlileri atmayı, yerleri silmeyi, süpürmeyi, çiftlik ile oynamayii.....seviyorum, çoookkk seviyorummm...Kıvırcık saçlarının delisiyim, banyodan çıkmak istemeyişinin hastasıyım, her anımı özelleştirmene bayılıyorum, iyiki iyiki beni seçmişsin, iyiki babanı seçmişsin cnm oğlummmm...

Çok karman corman bir yazı oldu, 
farketmişsinizdir ne kadar karmaşık olduğumu:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder